Aydoğanlı'nın Yükselişi

Recital Hotel Büyülüyor

İşadamı Recep Aydoğanlı turizm sektörüne Hotel işletmecisi olarak ayak bastı. Kocaeli'de ve İstanbul'da Halısaha işletmeciliğide yapan Aydoğanlı İstanbul'un kalbinde Recital Hotel'le turistlere hizmet veriyor.

%90 yabancı turist konaklaması olan Sultanahmet Recital Hotel (Resital Hotel) bölgeninde en nezih otelleri arasında yer alıyor.

Turizm sektörüne güven veren bir portre sergileyen Recep Aydoğanlı ve kız kardeşinin eşi Hakan Kaya ile birlikte büyük bir yatırımla turizm sektörüne merhaba dediler.

Recep Aydoğanlı ile yaptığımız röportajda kendisine yönelttiğimiz sorulara her zamanki gibi İstanbul Beyefendisi kişiliğiyle cevaplar verdi.

* Sizi turizm sektörüne çeken ne oldu?

Turizm sektörüne yabancı bir aile değiliz. Abim Bayram Ali Aydoğanlı 4 yıldır bu sektörün içinde yer alıyor. Kendisinin Tarihi Sarnıç Hotel'i ve birde kiralık oteli bulunuyor.

* Bize Recital Hotel Hakkında bilgi verir misiniz?

Recital Hotel'i de Haziran 2011'de açtık. O günden bugüne hızlı bir ilerleme kaydettik. Sultanahmet İstanbul'un kalbidir. Turizler İstanbul'a ilk Sultanahmet'i gezerek, burda bulunarak Türkiye'ye turunu çıkıyorlar. Yada son durak olarak burayı tercih ediyorlar. Bizlerde bunu düşünerek bu meşekkatli yola çıktık. Ve ülkemizin daha iyi tanıtılması için bizlerde elimizi taşın altına koyduk.

%90 yabancı konuklarımızı ağırlıyoruz. Mevsimine göre, ayına göre çeşitli ülkelerden müşterilerimiz oluyor. Ziyadesiyle internet aracılığı ile tercih ediliyoruz. Turizmin yavaşladığı zamanlarda da tur operatörlerinin tercihi oluyoruz.

Sultanahmet tarihi dokusu itibarıyla geniş bir alan Recital Hotel, Sultan Ahmet Meydanı'na, Ayasofya'ya, Topkapı Sarayı'na, Yerebatan Sarnıcı'na çok yakın mesafededir. Turistleri içinde göz önünde bir Hotel olduğumuz içinde tercih ediliyoruz. Suit odalarımızla da elit müşterilerimizin tercihiyiz.

* Krizin yaşandığı bir dönemde yatırım yapmak riskli değil mi?

Hayatın her döneminde risk vardır. Önemli olan riskleri avantaja çevirmektir. Evet bir risk aldık ama tedbirlerini de altık. Şimdi tercih edilen bir oteliz.

Turizm önü açık bir sektör. Paris'e yılda 70 milyon turist akın ederken, Roma'ya 80 milyon, İstanbul'a ise 8 milyon turist geliyor. Son üç yılda %30 oranında bir artış olduğu gözlemleniyor. Yani gelecek vaad eden bir konumdayız.

* Recep Aydoğanlı'nın her yıl yükselen bir başarı trendi var, bunun sebebi nedir? Nelere dikkat ediyorsunuz.

Hangi işi yaparsam yapayım, onu severek ve isteyerek yapıyorum. İş disiplinim var. Çevremdeki insanlarında işini sevmesi için ortamlar oluşturuyorum. Sonuçta hepimiz bir aileyiz. Başarılı olursak birlikte olacağız. Mutluluğu birlikte paylaşacağız.

 * Kendinize ailenize, çocuklarınıza vakit ayırabiliyor musunuz?

Özellikle Boluspor'da yöneticilik yaparken, çok vakit ayıramıyordum. İstanbul Bolu arası mekik dokurken, birde deplasmanlar olunca, ne aileme ne de kendime vakit bulabiliyordum. Şimdi otele yoğunlaştım. Mümkün oldukça ailemleyim. Çocuklarıma vakit ayırıyorum. Onlardan aldığım bir öpücük beni dünyanın en mutlu insanı yapıyor. Onların yanında olmak ve onları öpüp, koklamak her şeye bedel.

* Futbolun içinden biri olarak yöneticiler neyi eksik, neyi doğru yapıyorlar?

Futbolu şu günlerde aktif olarak takip edemesemde, pasif olarak yine içindeyim. Dostarımla hergün futbolu konuşuyoruz. Elimizden gelen neyse yapmaya çalışıyoruz.

Yöneticilere tavsiyem futbol bir takım oyunu. Takım oluşturmak için ipler herzaman yönetim kurulunun elinde olmalıdır. Teknik direktörün transfer edeceği futbolcu sayısı 3 veya 4 olmalıdır. Mutlaka başkan ve yönetim kurulu ve transfer komiteleri takımın iskeletini oluşturmalı ve geleceği daha güvenle bakmalıdırlar. Kulüplerde en zayıf halka teknik direktörler olduğu için yapılan transferler gelecekte de sıkıntı olarak devam edecektir.

* Peki futbolculara başarılı olma yolunda vereceğiniz mesajlarınız nelerdir?

Futbolun geleceği açısından futbolcuların kültür yapısı ve eğitimi çok önemli. Avrupa bunu başarmış durumda biz hala bu konuda yayayız. Eğitim öncelikli hedef olmalıdır. Futbol'da yetenek gereklidir ama çalışmadan bunun arkası gelmez. Mutlaka futbolu bırakana kadar çalışmak şarttır. Bir takımda örnek futbolcu çok önemlidir.

Ben Boluspor'dayken Erhan Namlı futbolculari için çok önemli bir oyuncuydu. Çünkü onlara pozitif örnek oluyordu. Bu da teknik direktörün, yöneticilerin işini kolaylaştırıyordu. Yani ahlaklı, çalışkan bir oyuncuydu. Yine Pendikspor'da oynayan Emrah Antalyaspor'a gitti burada da bizim de oyuncumuz olan Coşkun'un çok büyük katkısı vardır. Yani futbolcular kendilerinin yanısıra takım arkadaşlarına katkı sağladıkları sürece başarı gelir. Birlik, beraberlik olmalı, futbolda başarı bir ekip işidir.