DİRENİŞİN SİMGESİ

11 Mart 2014

BOLUSPOR’DA DİRENİŞİN SİMGESİ 50. YILDA SÜPER LİGE ÇIKMAK İSTİYORUZ Savunma oyuncularının farklı bir duruşu var. Mücadelenin, emeğin ve direnişin simgesi oluyorlar. Onlar...

BOLUSPOR’DA DİRENİŞİN SİMGESİ

50. YILDA SÜPER LİGE ÇIKMAK İSTİYORUZ

Savunma oyuncularının farklı bir duruşu var. Mücadelenin, emeğin ve direnişin simgesi oluyorlar. Onlar kulüplerini tanımlıyor, onlar kulüp için bayrak adam oluyor… “Taş gibi defans, top geçer adam geçmez” derler ya işte Cemil’de Boluspor için onlardan bir tanesi. 4,5 yıldır Boluspor formasını giyiyor.

Boluspor Dergisine konuk olan Cemil, geride kalan 4,5 yılı ve gelecek ile ilgili planlarını açık yüreklilikle anlattı. Bu sezon yaptığı en büyük hatayı söyleyen Cemil, önemli konularda açıklamalar yaptı.

İşte Cemil Vatansever’in Boluspor Dergisine verdiği röportaj…

5 sezon oldu. Neler söyleyeceksin?

4,5 yıldır Boluspor forması giyiyorum. Gençliğimin en güzel yıllarını Boluspor’da geçirdim. 4,5 yıl büyük bir süre. İstikrarlı bir şekilde bu süreyi geçirmem benim adıma gerçekten sevindirici bir durum. Belki büyük takımlara transfer olsaydım kulübüme de para kazandırabilirdim. Çünkü futbolcu hayallerle yaşar. Başarıyı yakalamak için hedef ve hayal gerekiyor.

Bolu’yu ve Boluspor’u seviyor musun?

Tabi ki seviyorum. Boluspor’dan ekmek yiyorum ve 4,5 yıllık süre içerisinde burada çok iyi dostluklar edindim. Herkesten güzel referanslar alıyorum. Bolu’da mutsuz olduğum bir durum yok. Her zaman bulunduğum yere şükrediyorum. Arkama baktığımda daha kötü yerlerde olan insanların olduğunu görerek bulunduğum yere şükrediyorum. Tabiki hedeflerim var. Şu andaki konumdan ve bulunduğum kulüpten son derece memnunum.

Duygusal bir oyuncusun. Oynamadığın zaman üzülüyor musun?

Tabi ki evimizden uzaktayız. Ailen dışındaki insanlarla berabersin. Sonuçta çalışmak için geldik ve tüm günümüzü çalışarak geçiriyoruz. Oynamamak tabi ki futbolcuyu üzer. Geçtiğimiz sezon kadro dışı kaldım ve inanılmaz üzüldüm. Büyük bir hayal kırıklığı yaşadım diyebilirim. Benim için Boluspor’da yaşadığım en üzüntülü dönemdi.

Sorun yaratan mı yoksa sorun çözen bir futbolcu musun?

Futbol hayatımın dışında da sessiz kalıyorum. Yapı gereği sessiz bir insanım. Yanlış anlaşılmaktan çok korkuyorum. Ne olursa olsun ince konularda sessiz kalıyorum. Bu yüzden de sorun yaratan bir futbolcu değilim.

Bu sezonu nasıl değerlendiriyorsun?

PTT 1’inci liginde kadrolar her yıl değişiyor. Takımlar her sezon transfer yaparak güç kazanıyorlar. Bence bu sezon takımımızda aşı tutmadı diyebilirim. Tek tek baktığımız zaman çok üst düzey bir kadromuz var. Bu sezon belki de takım olamama olgusu içinde olduğumuz için sıkıntı yaşadığımızı düşünüyorum. Maçlarda kendimi de buna katıyorum. Gerekli konsantrasyonu gösteremediğimizi düşünüyorum. Kuvvet ve kalite olarak, fizik olarak diğer takımlardan altta olduğumuzu düşünmüyorum. Sadece konsantrasyon problemi yaşıyoruz. Oyunun her dakikasına konsantre olabilmek gerçekten çok önemli. Bir gerçeğimiz daha var ki, çok şanssızlıklar yaşadık. Sakatlıklar, cezalı oyuncularımız ve maç içindeki şanssızlıklarımız üst üste geldi. Bunların futbol için etken olduğunu düşünüyorum.

Sıralama olarak aklında bir yer var mı?

Her şeyden önce gerçekçi olmamız gerekiyor. İlk 6 hedefinden oldukça uzaklaştık. Ligin durumu, puanların üste çıkması nedeniyle ligde kalmayı garantilememiz gerekiyor. Bizim için en önemli hedef bence bu sene ligde kalabilmek ve en azından ilk 10 takım arasına girebilmek. Kalan haftalara maç maç bakmamız gerekiyor. Her maça final havasında çıkmamız, her maça aynı konsantrede hazırlanıp fiziksel gücümüzü o şekilde hazırlamamız lazım. Bunu da tecrübeli oyuncular olarak bizler, genç arkadaşlarımıza aşılayarak yapmamız lazım. Maç içinde canlandırarak, devamlı ayakta tutarak, takımı ateşleyerek, maçın birinci dakikasından son saniyesine kadar o konsatrasyonu sağlayıp ayakta durmamız lazım. Gençler bizden o enerjiyi aldıktan sonra zaten işler rayına oturur. Bu sezon sadece 1-2 maç dışında ezilerek puan kaybı yaşamadık. Hep şanssızlıklar olduk. İnşallah artık şansıda yanımıza alarak gücümüzle, kuvvetimizle puanları hanemize yazdırırız.

İBB maçında kırmızı kart gördün. Takım arkadaşlarından da özür diledin.

Maçın o dakikasında görülmeyecek bir kırmızı karttı. Benim adıma çok büyük hataydı. Maç içinde öyle psikoloji yaşıyorsunuz ki maçın zorluğu, zeminin karlı durumu ve maç içinde karşılaştığınız durumlar sizi bir hayli yoruyor. Beklenmeyecek bir dakikada, benim tecrübemdeki futbolcunun ne olursa olsun o sarı kartı görecek pozisyondan bile uzak olması lazımdı. Maçtan sonra da kendi adıma özeleştiri yaptım. Bu sezon takımı etkileyebilecek en büyük hatamdı diyebilirim. Geri dönüşü olmayan bir maç oldu. Bende hocalarımdan ve arkadaşlarımdan özür diledim. Belki o maçı geri getiremedim ama ben vicdanen rahatsız olduğumu biliyordum. Kendi içimde yaşamak istemediğim için takım içinde de paylaştım. Böyle olması gerekiyordu.

Taraftar için neler söylemek istersin?

4,5 yıldır Bolu’dayım ve taraftarların Boluspor’u ne kadar çok sevdiklerini biliyorum. Avrupa’da taraftarlar, gönül verdikleri takımları yenilse bile alkışlıyorlar. Fakat mücadele etmedikleri zaman yuhalama yapıyorlar. Almanya ligine bakıyorsun kim yenilirse yenilsin taraftarlar alkışlıyorlar. Futbol üç sonuçlu bir oyun. Futbolcu olarak 90 dakika boyunca ne olursa olsun destekleyen taraftardan yanayım. Ama taraftar açısından da baktığım zaman taraftarlara da hak vermek lazım. Kendimi taraftarların yerine koyuyorum sürekli maça gidiyorsun ve takım yeniliyor. Mücadele etmiyor, yeterince çaba sarf etmiyorsa o zaman taraftar da haklı. Ben oraya güzel şeyler görmeye geliyorum. Ama bir şey yoksa ben 45 dakika bile dayanamam. Çıkar giderim stadyumdan. Taraftar kendi açısından haklı, futbolcu 90 dakika destek istiyor. Çünkü futbolcu gazla oynuyor. Topa kayarak müdahale ediyorsun, top dışarıya gidiyor, taraftarın alkışlaması seni gaza getiriyor. Bir adım gideceğin varsa üç adım atmaya çalışıyorsun. Futbolcu psikolojisi de böyle bir şey. Bu iş maalesef böyle. Başarısızsan taraftar gelmiyor. Başarılı gidersen taraftar geliyor.

Defans oyuncusu olmana rağmen 13 golün var. Gol atmak nasıl bir duygu?

Gol attığın zaman o anda bazı şeyleri anlamıyorsun. Gol olsa bile maçın devam ettiği aklına geliyor. Hemen aynı konsantreyi sağlaman lazım. Özellikle gol attığın maçlarda takımın yeniyorsa o taraftarın sevinci, gülümsemesi, ayakta alkışlaması, yumruğunu sıkarak bağırmasını görmek insana daha büyük bir haz veriyor. Binlerce kişinin senin golünle havalanmasını görmek muhteşem bir şey. Keşke daha fazla gol atabilsem, keşke daha fazla gole yakın bir oyuncu bölgesinde oynayabilseydim. Zaman zaman keşke forvet oyuncusu olsaydım diyorum. Defansta hep karşıladığın için futbolu bilenler, sana iyi bakıyor. ‘Demir gibi, duvar gibi’ oyuncu diyorlar ama gol atmak bambaşka bir duygu. Profesyonel hayatımda 13 golüm var ama daha fazla olabilirdi. 13 gol benim için birbirinden özel goller.

Takım içindeki en yakın arkadaşın kim?

Takım içinde arkadaşlarımın hepsini çok seviyorum. Ama kafa yapıma daha uygun olduğum insanlar var. Hakan, Atacan ağabey, Sercan ve Fatih Gül ile daha yakınım. Bu arkadaşlarımızla geçmişte de birlikteydik. Hakanla zaten oda arkadaşıyım. Hakan yaş olarak benden biraz küçük olmasına rağmen daha olgun bir kişi. Bu yüzden Hakan’la hem karakterimiz hem de frekanslarımız uyduğu için hep beraberiz.

Son olarak neler söylemek istersin?

Kadere çok inanırım. Tabi ki futbolcu olarak bizler elimizden gelenin en iyisini yapmak zorundayız. Önümüzde de çok zor bir hayat var. Mücadeleden sonra her şeyi Allah’a bırakıyorum. En hayırlısını bize verdiğini düşünüyorum. Herkes içinde en hayırlısı neyse o olsun. İnşallah bu sene güzel bir yerde sezonu tamamlayıp seneye de 50’inci yılımızda artık Boluspor hak ettiği süper lige çıkmasına vesile oluruz. Ben olurum ya da olmam ama bunu cani gönülden istiyorum. Çünkü 5 sezona yakın bir takımda oynuyorsan, ekmek yiyorsan ora hakkında kötü bir şey söyleme hakkın yok diye düşünüyorum. Allah inşallah herkes için herşeyin hayırlısını ve en güzelini verir. Onun dışında da bize mücadele etmek düşüyor.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun!

Yorum yazın

Yorumcuların Dikkatine...
• İmlası çok bozuk,
• Büyük harfle yazılan,
• Habere değil yorumculara yönelik,
• Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
• Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
• Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen yorumlar
KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.