Bir orta oyunu seyrettik geçtiğimiz cumartesi.
Afişi içeri girince duvara asılmış.
Altında da oyunun ismi; 'Size Minnettarız' yazıyor.
Oyun perdesini izleyenlere açıyor.
Önce Becikoğlu, sonra Çarıkçı, sonra Semercioğlu çıkıyor sahneye.
Gösterinin aksiyonu bol mu bol…
Birbirlerine atıp tutuyorlar.
Hacivat, Karagöz gibi…
Sahneye doymuyorlar, tekrar Çarıkçı ve ondan sonra yine Semercioğlu çıkıyor.
Becikoğlu zaten yerinde duramıyor ki?
Oturduğu yerden işini hallediyor.
Her çıkana ilk sözü; 'Otur yerine!'
Sahneye çıkan hep karşıya yüklenirken, kendine de methiyeler ediyor.
'Sana şu kadar borç bıraktım, sen şuraya çıkardın.'
'Yok ya, o borç o kadar değil bu kadardı.'
'Ben saha tesis yaptım, otobüs aldım sen ne yaptın?'
'Ben mi? Derebeyliği yapıp Boluspor'un karizmasını cümle âleme kanıtladım, düşen takımı çıkardım.'
'Ben bir yalnız bırakılmasaydım ya, açık ara şampiyondum.'
'Hop, onlara girme ayıp olur.'
'Ulan ben gelmeseydim hala zeytin peynire talim ediyordunuz'
'Bu kadarı da fazla, ihbara girer'
'Konuşmamam lazım ama artık konuşacağım'
Falan filan…
Bu arada 'ben' egosu havalarda uçuşuyor.
Düdüğü onlar çalarken, esas parayı verenler, yani oyunu plastik sandalyelerde seyreden seyirciler; bazen coşkuyla oynanan oyunu alkışlıyor.
İçlerinde eski yönetici ve reklam müşterisi esnaf dolu.
Her sene Boluspor'a kaynak yaratanlar.
Bir tek teşekkür bile yok onlara, senaryo gereği de olsa.
Diyecekler ki; 'Ya ne teşekkürü, ne yaptıysak Belediye verdi de yaptık'
Peki, Belediyeye kim verdi?
Daha geçen bizim komşu emekli Hatice teyzeyi gördüm, topallaya topallaya emlak parası yatırmaya gidiyordu.
'İyi de federasyondan para getirdim çil çil. Ona ne diyeceksin?'
Diyeceğim ki ; 'O federasyon, Yunanistan federasyonu mu?'
'İyi de yeni tesis binası yaptırdım'
Parayı sen mi verdin?
Yoo, Özel İdare verdi.
E o zaman siz ne yaptınız ki birbirinize hava atıp duruyorsunuz?
Milli takıma Bolu çocuğu mu verdiniz?
Alt yapıya akademi mi kurdunuz?
Harcadığınız kaynakları alt alta bir toplasanız,
Giden gelen oyuncunun sayısına bir baksanız,
Amerika'ya köprü olur.
Trilyonlar harcadınız.
'Şu kadar para harcadım, özür dilerim maalesef sportif başarı yakalayamadım'
Hooop, kongrede bir ibra, oldu bitti.
Giden paralar gitti, sar başa.
'Ulan size Beşiktaş'ı, Gençlerbirliği'ni, Karabük'ü seyrettirmedik mi?'
Bıktık be onlardan da. Adamlar tuvalete gitse, lig tv zaten sahneyi on kere ağır çekim veriyor.
'Bi dakka ya ben zamanında bina yaptım, görmüyor musunuz üstünde ismim asılı?'
Görüyorum da onu da zamanında Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü yaptırmış.
Üstüne ismini sen iliştirivermişsin.
Şu her yeri akan kokan, toplama renk renk seramiklerle dekore ettirdiğin.
Sonradan düzeltmek için harcanan parayla inan bir tesis daha yapılırdı.
'Kardeşim ben geldiğimde antrenman sahası bile yoktu'
Tamam, yoktu da onuda Belediye yaptı.
Tenis kortu?
Hah, biraz o var işte. Hakkını yemeyelim. Sadece yeri ve asfaltı Belediyeden…
Neden yaptırdınız onu da bilmem ama kulübe oluk oluk gelir getirdiği de ortada!
'Ulan atıp tutuyon, almış kalemi eline yazıyon, sen ne yaptın ki?'
Benim ne yaptığımı bilen biliyor, bilmeyenler bilmese de olur.
Bilinsin diye yapmadım ki. Sizin gibi öyle bir derdim yok.
Tıpkı plastik sandalyelerde oturan çoğunluk gibi…
Bir baksana etrafına, kongreyi yaptığın tesise, aradaki binaya, kim yapımını üstlenmiş?
Betonunu, demirini kim vermiş?
Ben dâhil hepsi salonda, plastik sandalye üstünde…
Onlara tek bir teşekkür bile yok.
Niye olsun, sahip çıkmak nedir ki?
Biri çıkıyor 'Boluspor İstanbul'da ki bir otelden yönetiliyor' diyor.
Kimin kastedildiği belli…
Yediği içtiği birken kendini öne çıkartmak telaşıyla onu bile savunamıyor.
Adamın Boluspor üstünden yiyip içtiği yıllardır konuşulur, ilgili bir evrak ortaya konsa gidip yüzüne ilk ben tüküreceğim, ama yok, sadece dedikodu.
Dedi ya biri; 'dedikodu yapmayın, dedikodu sevmem!'
Ama vefa nerdeeee…
İstanbul'da bir yerde değil mi?
Olduğu gibi gözükmeyenler, yani sahnedeki bizim şu orta oyuncular;
İddiası varken paraları kurtarmak için sezon içinde kongre kararı alanlar,
Sezon sonu birbirlerinden korkup gelirlere temlik koyanlar,
Alacağı için kendine kestirdiği kulüp çekinin arkasını yazdıranlar,
Futbolcuları satıp parasını tahsil ettikten sonra 'ne haliniz varsa görün' diyenler,
Gelen yönetim başarısız olsun diye yerinde kımıl kımıl kımıldayanlar,
Ortalığı karıştırmayı maharet sayanlar;
Size söylüyorum;
Kendi adıma 'Size minnettar falan değilim'
Tüm bunlardan sonra en son diyeceksiniz ki 'Bir dakika ya, hiçbir şey yapmadıysak ailemizden, işimizden verdik kardeşim'
Peki, Boluspor'un size verdikleri, kattıkları?
'Hiçbir şey'
Yok ya!
O zaman neden işin ucunu bir türlü bırakmazsınız?
Çünkü ben bu işi 'Seviyorum'
Hadi sende oradan!
2142 kez okundu.
Spor Hukuksuzluğu: E-Bilet
Av.Burak MENGÜ 12.06.2014 21:17
''ÖZEN''Lİ ÇALIŞMANIN SONUCU ...
Cengizhan Sevindik 13.06.2014 00:11
1 Günde ne yapıyorum?
Canan AKARCA KUZU 12.08.2014 22:24
Boluspor Bunu Başarırsa İlk Altı İçin Söz Sahibi Olabilir
Namet Ateş 05.02.2015 21:24
Tüfekçi ve Boluspor !
Fatih GÜNDÜZ 05.10.2015 22:04
İyi Futbol Kötü Skor Samsun
Yazı Yorum 25.02.2016 00:24
RUS RULETİ
Rıdvan ALAYLI 07.12.2017 10:21
“YEKTEN”...
Hüseyin TAYŞİ 09.12.2018 20:04
Alt tarafı bir arma değil mi?
KONUK YAZAR 06.11.2019 19:52
BU LİGİN SEFİRİ
Fahri GÜNDÜZ 10.07.2022 00:43
Konsantre ve Konserve Oyuncular
Mustafa Nuri Gürsoy 15.10.2022 16:22
Görev Bizde!
Ahmet ÇETİNLİ 18.02.2024 20:09