SORUMLULAR HESAP VERSİN!

18 Temmuz 2012

Bu kadarı da çok fazla… Veli'den sonra Onur… Kampa katıl, ye, iç, yat, birde test yaptır.  Sonra; Sonra 'sözleşmedeki parayı yatırdım hadi bana...

Bu kadarı da çok fazla…

Veli'den sonra Onur…

Kampa katıl, ye, iç, yat, birde test yaptır.

 Sonra;

Sonra 'sözleşmedeki parayı yatırdım hadi bana eyvallah' de.

 Sakın yanlış anlaşılmasın.

 Ben Onur'un gitmesine takılmıyorum, belki de hayırlısı oldu.

 Ama benim esas takıldığım; kampta Boluspor formasının çıkartılıp Göztepe formasının giyilmesi.

 Yani Onur'un gitmesi değil, onursuz duruma düşürülmemiz.

 Hiç unutmam, yönetimi bıraktığımızda yeni yöneticilerden biri, hem de bir Pazar sabahı beni arıyor;

'Ne hakla bazı oyuncu sözleşmelerinin ikinci, üçüncü senelerine para yazdınız?'

Neden mi?

İşte bu duruma düşmemek için.

 O ikinci üçüncü sene sözleşmesine para yazdığımız adamlardan birini şimdi Bursa'ya yollayıp para kazandınız.

 Al oyuncuyu tek senelik, birde sözleşmesine 'üç kuruş getirirse serbest kalır' diye yaz, işi ucuza kapatıp sezonu kurtar.

 Kısaca; 'çok ekonomik takım kurdum' de, tribünlere oyna, bombayı yenilerin eline bırakıp sonra yönetimden ayrıl.

 Yok ya!

 Sonra adam seni maymun yapsın.

'Gidiyorum, gitmiyorum, gidiyorum, gitmiyorum…'

Bu mu yöneticilik…

Çıksın bu sözleşmeleri kim yaptıysa camiaya hesap versin.

 Hiç kimse, ama hiç kimse benim armamı dalga geçer gibi soyunma odasında yere bırakıp kamp değiştirmez.

 Buna kimse ışık tutamaz.

 Bu duruma geleceğime Veli'yi, Onur'u baştan transfer etmez, onurumla küme düşerim arkadaş.

Gelelim şu kredilere atılan imza meselesine.

 Çıkmış yazarın biri 'Olmadı Çarıkçı' diyor.

 Ne olmadı arkadaş?

İşi daha da öteye götürüp adamın tarihçesini yazarak 'sen eskiden bir hiçtin, Boluspor sayesinde adam oldun, onun için imzanı krediden çekmeyerek cereme çekeceksin' i ima ediyor.

 Yuh be ya, bu iş bu kadar mı basit?

 Sen yönetime gel, krediyi kullanmaya devam et, Çarıkçı ya da diğer eskilerin imzalarının yerinde kalmasını iste.

 O zaman imzası olanların şimdiki yönetimden, yeri geldiğinde hesap sorma hakkı doğmaz mı?

'Ne aldın, niye aldın, kaç para kredi kullandın, neden limitleri aştın, nasıl ödeyeceksin, bu transfere ne gerek vardı?' gibi.

 Olur mu böyle bir şey?

 Sonra kukla yönetimi dedikoduları çıkınca veryansın edersiniz.

 Yönetime gelenler, hiç beklemeden yönetimlerden çekilenlerin imzalarını boşa çıkartmalı.

Söz konusu durumun; devir teslimden önce konuşulup, karara bağlanmış olduğuna da kalıbımı basarım.

 Neyse, sinirden kafamızdaki gelgitlerle maça gittik bu gün.

 Hoca gençler maçında gençleri oynattı bizde gençleri seyrettik.

 Oğlum Samet, Cenk ve diğerleri; bulmuşsunuz fırsatı değerlendirip yeteneklerinizi göstersenize.

 Gitsenize rakibin üstüne…

Gencecik adamsınız, yırtın, kırın, özgüvenli olun.

 Ama siz; sıkıştı mı ver geriye, dön sete.

 Olmaz kardeşim olmaz.

 Böyle gidersen boylayıverirsin kendini ya A2'ye ya da kiraya.

 Yazık.

 Bak, dikkat edin bir Emre Kılınç'ı dışarda bırakıyorum.

 Bu çocuk olmuş Serhat hocam. Sen de gördün.

 Adam sağda her aldığı topla, korkmadan süper ligde oynayan rakibinin üstüne gitti.

 Gitti ve her defasında da geldi geçti, ortasını yaptı.

Bunu sadece yetenek ve onun desteklediği özgüven yaptırır.

 Özgüvense yıldızın yakıtıdır.

 O zaman; 'yıldızı parlat be hocam'

Hem korkma, biz onun sözleşmesine 'trilyon yatırırsa serbest kalır' diye yazdırıp sorumlu yönetici gibi davrandık.

Maçın geneline bakarsak mücadele iyi…

Ama unutmamak lazım, karşıdaki takım top oynatmaya izin veriyor.

 Süper lig takımı…

Bizim lig ise tam tersi kavga ligi.

 Veli gitti, Onur yok, Ferhat ise süper ligde, Kenan zaten kiralıktı.

Yani kısaca omurga çöktü.

 Yeni transferlerden Kingsley gelmedi, Ali Güzeldal futbolcunun vebası çapraz bağlarının kopmasıyla boğuşuyor, Agbetu İzzet Baysal'da istediği mekanı bulamazsa sürekli İstanbul'a uzar, iri yarı forvetse bana çok çiğ geldi.

 Aman dikkat!

 Çok iyi bilirsiniz ki futbol bu, güneş var zannedersin, bir bakarsın ki kara bulutlar güneşin önünü kapatıvermiş.

Ve her yer karanlık.

 Cebinizde mutlaka şarjı şimdiden doldurulmuş bir fener bulunsun.

 Lazım olur.


1945 kez okundu.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun!

Yorum yazın

Yorum ekleyebilmek için üye girişi yapmanız gerekiyor
  • Yorumcuların Dikkatine...
  • İmlası çok bozuk,
  • Büyük harfle yazılan,
  • Habere değil yorumculara yönelik,
  • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
  • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
  • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen yorumlar
  • KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
  •  
  • Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.
0.031312942504883