SUÇLU MU? GARİP BİR SİSTEM

22 Nisan 2012

Çıldırmamak elde değil. Bu ne büyük sorumsuzluk, bu ne büyük bir rezalet… Bütün bir sezonunun emeğinin ve paralarının heba olduğu bir doksan dakika… Yazık, hem de...

Çıldırmamak elde değil.

Bu ne büyük sorumsuzluk, bu ne büyük bir rezalet…

Bütün bir sezonunun emeğinin ve paralarının heba olduğu bir doksan dakika…

Yazık, hem de çok yazık.

Hoca diyor ya, şapkamızı önümüze koyacakmışız.

Hadi koyalım bir bakalım.

Futbol şubede bütün inisiyatifiyet paralılara bırakılmış.

Yani profesyonellere.

Yönetimden, yani kulübün gerçek sahiplerinden ne sahada ne de tribünde etkili yetkililer var.

Başkan ve birkaç yönetici anlamsız bir zamanda tatilde…

Kalanlarda zaten pasif ya da yetkisiz…

Yani kısaca; sezon öncesi de kurgulanan 'hilkat garibesi' bir sistem…

Kulübede, teknik heyetin yanında yönetici yerine görevlendirilmiş maaşlı bir menajer.

Osman Gürsoy kabul ederse kulübede, etmezse kimse giremez.

Tıpkı geçtiğimiz sezon dışarda olmasına rağmen benim girmemi engellediği gibi.

Başkan her şeyi kendi yapacak, ipler her ahvalde elinde olacak, yeri geldiğinde telefonla kulübeyi yönetecek ya!

Casablanca'da tatildeyse; çok umurundaydı, boş ver dağınık kalsın.

Şimdi şu maçı bir düşünün;

Takım 2-0 galip, adamlar akın akın üzerimize geliyor, sol ve sağ arka tel tel dökülüyor,

Ragıp gibi bir virtüöz rahat rahat oyun kuruyor, Emin Aladağ elini kolunu sallaya sallaya neredeyse durarak rahatça oynuyor, gol neredeyse geliyorum diye mesaj atıyor;

Hoca efendi de tek bir hamle yok.

Kendisini uyaranda.

Sadece kenarda dikiliyor, ta ki skor 2-3 oluncaya kadar.

Dehşet içinde kalıyorum; ilk yarının son dakikalarında rakip neredeyse 4.golü atacak, kılı bile kıpırdamıyor.

Tıpkı kontrolü kaybettiği ve bize çok ağır sonuçlar doğuran Konya ve Kartal maçlarında ki gibi.

Onu orada uyarabilecek tecrübe ve ağırlıkta bir iki yönetici var; onlarda kulübe yerine tribünde.

Osman Gürsoy ve Dursun Kayman.

Hareketlerinden anlıyorum, neredeyse yerlerinde kıvranıyorlar.

Kulübedeki menajer bırakın uyarmayı, ikinci yarının başında neredeyse hocadan fırça yiyor.

Normal yer de.

Çünkü sistem sakat…

Biri bir lira, diğeri on lira maaş alırken;

Bir lira alan biri yönetimi kulübede nasıl temsil eder?

Biri etkili, biri etkisiz eleman…

Kurucusu kim?

Çok bilen bizim Başkan.

Oda hayal şehirde, güya futbolcu avında…

Geriye dönüp bir bakalım;

Sakat bir sitemin dışında saçma sapan hoca ve oyuncu seçimleri, tribün altında istifalar, zamansız kongre kararı, her zaman bize lazım olacak bürokratları sorumsuzca şikeci ilan etmeler, el ile oyunculara baklava yedirmeler, en ufak bir eleştiriye bile cevap vermeler, transfer olmuş eski oyuncuyla sarmaş dolaş kanka görüntüleri, sıkıştıkça eski defterleri açmalar.

Var mı bizim gibisi?

Gaziantep Belediye'de, Adana'da, Konya'da, Elazığ'da ya da Rize'de…

Bu kadar medyatik bir Başkan var mı Allah aşkına?

Bu iş bu kadar ucuz mu?

Para bulmanın dışında başka özellik istemez mi bu makam?

Ey Bahri hoca;

Sende aynıymışsın.

Yokmuş diğerlerinden farkın.

Şu ligde çoğunuzu toplasalar sizden tek bir hoca çıkmaz.

Maçtan sonra çıkıyorsun; 'bu yenilginin sebepleri var ama oda bende kalsın' diyorsun.

Madem sende kalacak niye böyle bir açıklama yapma ihtiyacı duyuyorsun?

Kendini kurtarmak için mi bu hareketler?

Bu filmi çok gördük hoca.

İnan artık midemiz bulandı.

İşin özü; vıcık vıcık cehaletten hayallerimiz başka baharlara kaldı.

Horoz'un Ötüşünü Dinledik 2-3
Horoz'un Ötüşünü Dinledik 2-3
 

2197 kez okundu.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun!

Yorum yazın

Yorum ekleyebilmek için üye girişi yapmanız gerekiyor
  • Yorumcuların Dikkatine...
  • İmlası çok bozuk,
  • Büyük harfle yazılan,
  • Habere değil yorumculara yönelik,
  • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
  • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
  • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen yorumlar
  • KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
  •  
  • Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.
0.041353940963745