KARAKUŞ: “ÇOK BÜYÜK MESAİ HARCIYORUZ”

10 Mart 2014

Boluspor A2 Takımı Teknik Direktörü Cüneyt Karakuş, çok önemli açıklamalarda bulundu. Karakuş, yaptığı açıklamada “Gerçekten 5-6 aydır çok büyük mesai...

Boluspor A2 Takımı Teknik Direktörü Cüneyt Karakuş, çok önemli açıklamalarda bulundu. Karakuş, yaptığı açıklamada “Gerçekten 5-6 aydır çok büyük mesai harcıyoruz. Hafta boyunca 7 antrenmanın altına düşmedik. Çocuklar belki sıkıldı, yoruldu ama sonuçta ideal ve hedef onların. Futbolcu olmak isteyen bir grup denk geldi ve buda bizim işimizi kolaylaştırdı” dedi.

 

ŞU ANDA BAŞARILI BİR A2 TAKIMI VAR NELER SÖYLEYECEKSİNİZ?

Şimdi sezon başı sadece A2 için değil, Boluspor alt yapısı ile anlaştığımızda tek takıma odaklanmadık. Bütün altyapıya odaklandık. Ne yapabiliriz, nasıl yapabiliriz diye odaklanıyoruz. A2 takımı, A takımın altındaki takım. Sınırda olan oyuncuların olduğu bir takım. Oyuncu açısından beklentilerin büyük olduğu bir takım. Doğal olarak o beklentilere sizinde konsantre olmanız gerekir. Oyuncu hızlı bir şekilde futbolcu olmak istiyor. Aşağıdan 6-7 yılda gelen oyuncuların, son sınır ya olacak ya olmayacak olan bir yer. Biraz daha stresli biraz daha gergin, yönetimi biraz daha zor olan bir gurup. Biz daha önce alt yapıda çalıştığımız için o konuda bir sıkıntımız olmadı. Sadece geldiğimizde fazla oyuncu yoktu. Planı uzun vadeli olarak düşünüyoruz. Alt yaş gruplarından 5-6 oyuncu dahil edip, onların yanına birkaç oyuncuyla yetenekli oyuncuları nasıl ön plana çıkarırız diye düşündük. Planı yapıyorsunuz ama seneye gelen bu planı bozuyor. Bu planın 2-3 senelik olması gerekiyor. Diğer türlü günü kurtarmış oluyoruz. Biz, sonuçları gözetmeksizin böyle bir takım oluşturduk.

 

“5-6 AYDIR ÇOK BÜYÜK MESAİ HARCIYORUZ”

Biraz fazla çalıştık. Hepsi birbirleriyle yeni oynayan, sadece 1-2 oyuncu vardı birlikte oynayan. Umut ve Gökhan 2 oyuncumuz vardı. Onlar geçen seneden gelen oyuncular. Birde U18 ve U19 takımından gelen oyuncular var birlikte oynamış. Bu oyuncuları topladık hızlı bir şekilde taradık ve seçmelerden oyuncular aldık. Çünkü bildiğimiz, izlediğimiz oyuncular yoktu. Apar topar bir takım kurduk. Buradaki dayanağımız alt yapımızdan gelen oyuncularımızla, dışarıdan 1-2 oyuncuyu özellikle istedik ki en azından takım olarak oynadığımız maçlarda sahada kalalım, ezilmeyelim düşüncemiz vardı. Gerçekten de 5-6 aydır çok büyük mesai harcıyoruz. Hafta boyunca 7 antrenmanın altına düşmedik. Çocuklar belki sıkıldı, yoruldu ama sonuçta ideal hedef onların. Futbolcu olacaklarsa, mutlaka bazı şeyleri ötelemek zorundalar. Bunları anlattık. İyi bir oyun şablonumuz oldu. Futbolcu olmak isteyen bir grup denk geldi. Kafadan 1-2 hafta geç başlamamızdan dolayı sorun oldu. Sonra işler düzeldi, skor sonuca da yansımaya başladı. Tabi skor gelince oyuncunun moral motivasyonu da arttı. Bize sadece artık, yön vermek, çalıştırmak ve tecrübe eklemek kaldı.

 

“GÖRSEL ANLAMDA KEYİFLİ FUTBOL OYNUYORUZ”

Bu takımda çalışmaya başladığım günden beri, oyuncularda bunu gayet iyi biliyor. Benim antrenör olarak kendilerinden hiçbir talebim olmadı. Tamamen futbol, futbolcudan ne istiyorsa taleplerimiz bu yönde oldu. Mevkisinin oyuncusu nerede ne yapması gerekiyorsa biz tamamen onların üzerinde durduk. İyi futbolcu olmak istiyorsan, burada bunu yapman gerekir. Önlerine hedefler koyarak, iyi geldik. Gruptan çıktık. Biz kendimiz ne kadar hedef koymasak ta, oyuncu kendi içinde bu gurubu da geçelim diye bir hedef koyuyor. Oyuncunun isteği, arzusu sizi peşinden götürmeye başladı. Play-Off grubu da fena gitmiyor. Skorsal anlamda da başarılı gidiyor. Bunun yanında başarılı gitmesindeki esas unsur, iyi futbol oynuyoruz. Dışarıya gittiğimiz her maçta, izleyenler dahil gerçekten iyi futbol oynanmasından memnunlar. Görsel anlamda keyifli futbol oynuyoruz. Böyle bir karmaşamız, telaşımız yok. Futbolcu olabilmenin, sahada iyi futbol oynamayla alakalı olduğu kısmını idrak ettiler diye düşünüyorum. Bu yönde çok mutluyuz. Ben skorsal anlamda keyif alıyorum. Kazandıkça antrenmanları bir üst noktaya taşıyoruz. Şunu öğrendik ki, bunu geçelim sonra diğerine geçelim. Yaptığımız işlerin olması bizi mutlu eden kısmıdır. Halimizden memnunuz.

 

“A TAKIMA ÇIKAN OYUNCULAR ADAPTASYON SORUNU YAŞIYOR”

Belki beklentilerimiz çok büyük oluyor. Buradan çıkan çocuklar küçük, küçük eksiklerle çıkıyorlar. Biz ne kadar eksiklerini tamamlamak istesek de, yukarıda oyun daha farklı bir şekilde oynanıyor. Bizim burada öğrettiklerimiz dışında farklı şeyler öğretilmiyor ama bir güç dengesi var. Buradan çıkacak oyuncunun en azından yukarıda 1-2 sezon bir adaptasyon aralığında olmasını düşünüyorum. O çocukları yukarı da 2-3 kamp döneminde tutamazsak, gerekli gücü sağlayamadan, gerekli fizik kapasitesini sağlayamadan bundan iş olmaz diye aşağıya gönderiyoruz. Bu nedenlerden bir tanesidir. Bana göre en büyük nedenlerden bir tanesi ise, ‘Biz neden gönderiyoruz olmuyor?’ sorusunun muhatabı ben değilim. ‘Neden oynatamıyorsunuz’ kısmını yukarıya sormak lazım.

 

“PLANLAMA YUKARIDAN AŞAĞIYA GELMESİ LAZIM”

Ben yıllardan beri daha önceki yönetimlerle de fikir alışverişimiz oldu. Bununla ilgili gerçekten çok iyi bir planlama yapılması gerekiyor. Bu planlamanın da yukarıdan aşağıya gelmesi gerekiyor. Aşağıdan yukarı değil. Boluspor kulübü dediğimizde, PTT ligindeki kulübü ve yönetimi bünyeyi yönetiyor. Biz, buradan böyle yapalım dediğimizde olmayabilir. Burada çok donanımlı arkadaşlar var. Selahattin hocam, Çetin hocam, ben, Yılmaz hocam, Mesut hocam var. Yani fikir alışverişinden hiçbir şey çıkmaz. Sorunda olmaz. Hepimizin bazı fikirleri var. Gerçekten oynatılabilir. Alt yapıdan kazandığımız oyuncuların, yüzde 80’ini Boluspor maddi yönden sıkıntı da olduğu zamanda kazandık. Bu çok enteresandır. Hani hiçbir zaman gelene, şuna da bir şans vereyim diyen kulüp değiliz. Paramız varsa, iyi transferler yapıyoruz, bol bol yapıyoruz. Paramız yoksa aşağıdan kim geliyor diye bakıyoruz. Bence para varsa da, yoksa da aşağıya bakmalısınız. Çünkü buradan kazanılan her oyuncu, kulübün bütçesine katkıdır. Boluspor için, reklâmdır. Boluspor, için bir kazançtır. Yani bir şekilde ortaya bir plan koyulması lazım. Boluspor kulübünde, inşallah işler iyi gidecek. Orası iyi olduğunda, burası da çok iyi olacak.

 

A TAKIMDA OYNAYACAK KAÇ OYUNCU VAR?

3-4 tane ciddi oyuncumuz var. Bu sene aşağı-yukarı 3-4 tane oyuncumuz profesyonel oldu. 1-2 oyuncumuzda yolda. Bu sene hem kulübümüzün hem bizim raporumuz hem de Türkiye’deki diğer kulüplerin dikkatini çeken ciddi birkaç oyuncumuz oldu. Onların profesyonel olması, kulübün bünyesine katılması bizim başarımızdır. A takıma verilen oyuncularla bağdaştırmak istiyorum. Diğer türlü iyi çalışıyorsak, tabii ki skoru da bulmamız gerekiyor. Skor geldikten sonra bana sorulacak soru, ‘Kaç oyuncun var?’ kısmını yaşadım, test ettim. Bu konuda da başarılıyız. Gerçekten çok iyi oyuncularımız var. Ben bunların mutlaka Bolu’da, Bolu’nun dışında, iyi niyetlerini devam ettirdikleri sürece mutlaka bir aralık bulup, çıkacaklarına eminim.

 

“HEDEFİM TEK BAŞIMA TAKIM ÇALIŞTIRMAK”

Hedeflerimiz büyük tabi. Hedeflerimizde sıkıntı yok. Bundan 5-6 sene öncede koydum. Hedefim, iyi bir teknik direktör, antrenör olmak. Teknik direktörü lisans üzerinden olduk ama sonuçta bir yerde çalışmak herkesin hedefidir. Şu anda Boluspor’dayız. Görevimiz A2 takımı antrenörlüğü. Orada da Boluspor adına neler yapabiliriz diye ilgiliyiz, konsantreyiz. Tabi ki hedefim tek başıma takım çalıştırmak. Bu Boluspor olur, Çarşambaspor olur, Düzcespor olur ama sonuçta hocayız. Bu idealimiz içimizde hep var. Bunu da doğru zamanda, doğru aralıkta olacağını düşünüyorum. Mutlaka bize de, böyle şansların geleceğini düşünüyorum. Bu konuda sabırlıyız, işimize bakıyoruz. Çalışıyoruz. Böyle şanslar geldi de dönem, dönem. Boluspor ile ilgili de geldi. Başka yerlerde de çalıştık. Bir aralıkta böyle şeylerin olacağını düşünüyorum.

OYUNCULAR NELERE DİKKAT ETMELİ?

Oyunculara bütün her şeyi söylüyoruz. Hem fiziksel anlamda hem de tecrübe anlamında söylüyoruz. Sonuçta futbolun bilimle bağı çok büyük ama tamamen bilimde değil. Tecrübeyle giden de bir iş. Bilimde, ilimde, tecrübe de var. Biz öğrendiklerimiz dışında, gördüklerimizi de yönlendiriyoruz. Beslenme, istirahat, çalışma, dinlenme, psikolojik anlamda her şeyi aktarıyoruz. Burada tabi bana göre bu sene çok önemli bir şey gerçekleşti diye düşünüyorum. Boluspor kulübünün alt yapısının bir binası var. Kendine ait, kendine has bir binası var. Ben buranın bundan sonraki senelerde çok daha üretken olacağını düşünüyorum. Çoğu kulübün A takımının bünyesinde bir alt yapı barınağı var. Bizde daha önce böyleydik. Benimde daha önceki yıllarda çalıştığım dönemlerde çok iyi şartlar yoktu. 6 ay önce 1.sınıf A takım oyuncularının kaldığı odalarda kalıyorlar. Televizyonları var. Yemekleri çok çok iyi seviyede değilse de, şimdilik iyi. Okul servisleri var. Burada bulunabilecek futbolcuların, futbolcu olmama gibi ya da bir şeylerin eksik olması gibi bir arızasının olduğunu düşünmüyorum. Çok şanslılar. O şanslı, olmalarını onlara daima hatırlatıyoruz. Bu şansları iyi kullanmalarını öğütlüyoruz. Eksiklerimiz var mı? Var. 1-2 tane daha sahamız olabilir. Bu gerçekten çok büyük eksik. 3 oyuncu yetiştiriyorsak, 5 oyuncu yetiştiririz. Aşağıdan daha sağlam gelme şansları olur.

 

“BİZİM ALDIĞIMIZ SKORLAR YARIN UNUTULACAK”

Ben şimdi takımımla gurur duyuyorum. Oyuncularımla gurur duyuyorum. Bunu zaten insanlarda söylüyor. Ama bizim gurur duymamız gereken gerçekte olan şey, çıkardığımız oyuncuların bu şehre, bu ile bir şeyler katması. Hem maddi anlamda hem de oyunsal anlamda. Bunu başarmadığımızı sürece bizim aldığımız skorlar yarın unutulacak. Bizim 2 haftamız yok. Her 5 günde bir skorsal anlamda bu oyuncular zaten bir sınav veriyor. Bizim tamamen odaklanmamız gereken oyuncuları nasıl eğittiğimiz. Çıkan oyuncu yâda A2’ye gelen oyuncu, aşağıdan hocalarımızdan gelen oyuncuların gerçekten donanımlı olması gerekiyor. Benimle şu anda çalışan gurubun fazla müdahale şansı yok. Oyuncu öğrenmiş, bünyeye sindirmiş geliyor. Ama yanlışı da sindirmiş. Yanlışla da geliyor. 1-2 dönem önce birileri yanlışı da öğretmiş. Onu benim düzeltme şansım çok zor.

“BENİM SEZON BAŞI ALDIĞIM RİSK”

Bizim en aşağıdan başlayıp, yukarıya doğru gelmemiz gerekiyor. Burada, Yılmaz’ın pozisyonu var. Takım iyi gidiyor. 5-6 tane ciddi oyuncusu var. Onların belki önümüzdeki sene birkaç ilave ile bir üst grupta daha donanımlı hale geldiklerinde ben 4 sene sonra belki 5-6 sene sonra çok daha sağlam oyuncu gelme ihtimali var. Bu tip oyuncuları seçip, korumakta önemli. Dağıtmamak, parçalamamak lazım. Devamlı o gurubu koruyup etrafını iyilerle, aynı grubu tekrar taşımak önemli. Oraya yönetimde dikkat edecek. Hocalarda dikkat edecek. 1 sene sonraki hocalarda dikkat etmek zorunda. Burada kimse kendinin takımını kurmuyor. Boluspor’un ve senden sonra gelecek hocanın takımını kurman lazım. Bunu oturtabilirsek, biz daha uzun soluklu plan yapabiliriz. Şimdi benim elimde 6-7 tane oyuncu var. Benden sonra kim gelirse gelsin, 4 tane oyuncu ilave ettiğinde mevcut oyuncular 3 sezon daha oynayabiliyor. Benim sezon başı aldığım risk buydu. Skorlar çok kötü gitseydi de, bu riski almıştım ve devam edecektim. 1 sene sonra ben kenara çekildiğimde, skorsal anlamda başarısızsın artık seninle çalışmıyoruz dendiğinde. 1 sene sonra o grup yine başarılı olacaktı. Ben bu işin yine keyfini sürecektim. O yüzden her şey iyi bir sıkıntı yok.

 

“HERKES MUTLU”

Ben özellikle şunu söylemek istiyorum. Ben fazla takip etmemeye çalışıyorum. Herkes bir şey yazıyor, çiziyor. Genelde işler bir şekilde dönüp dolaşıyor. ‘Alt yapıda bir karışıklık var. Kimse kimseyi sevmiyor’ şeklinde konuşuluyor. Buraya kimse gelmiyor. Hiç biri bilmiyor. Kimin kimle muhabbetinin olduğunu da bilmiyor. Ben açıkçası son 10 yıldan bu yana gerçekten iyi bir grup var. Hiçbir arıza yok. Herkes mutlu. Açıkçası herkes herkesi sevecek diye de bir zorunluluk yok. Ama herkes işini yapıyor. Kimsenin birbiriyle alıp veremediği, küslüğü, sıkıntısı da yok. Bunun böyle bilinmesini istiyorum. Kim ne sokmak istiyorsa da bunu başaramadığını düşünüyorum. Bizi huzursuz ediyor. Bu hiç hoş değil. Burada herkes işini yapmaya çalışıyor. Sezon biter, yönetim kurulunun bir bünyesi vardır. Altyapı yöneticileri, işini yapan ve işini yapmayanı ayırır. Der ki, ‘Arkadaşım teşekkür ederim’ yollar bu şekilde ayrılır.

 

“ÇETİN HOCA HERKESİN HOCASI OLMUŞTUR”

Altyapıda şu an 3 jenerasyon var. Ben bu takımın futbolcusuydum. Çetin hoca bu takımın oyuncusuydu. Çetin hoca A takımın hocası oldu. Ben onun oyuncusu oldum. Onun hocası oldum. Bizim alt yapıdan yetişen Yılmaz, Bülent bakıldığında Fatih Ateş benim oyuncumdu. Şu an yardımcı hocam. Yani burada saygı anlamında bir düzen var. Alt, üst ilişkisi var. Bu lisansla alakalı değil. Bu gerçekten çok önemli bir şey. Çok para alan oyuncu çok konuşmaz. O takımın bünyesinde çok yıllarını geçirmiş, olan bir oyuncunun varlığı vardır. Buradaki durumda Çetin hoca herkesin hocası olmuştur. Onun oyuncusu, onun hocası ve inanılmaz bir saygı var. Hiçbir sıkıntı yok yani.

 

“FATİH HOCA PRATİK, HIZLI VE ZEKİ BİR İNSAN”

Fatih Ateş, oyuncu olarak da bizim istediğimizi biliyordu. Fatih profesyonelde oldu. Kriz dönemiydi açıkçası. Benim o yaş grubumdaki kaliteli oyuncularımdandı. İsmail, Bayram, Fatih ve Ömür gibi. Bunlar iyi bir gruptu. Belki kulübün yapısından dolayı ve o anki durumdan ötürü bir çıkış bulamadı. Üniversite’ye yönlendi. Okudu. Şimdi yıllar sonra onunla yardımcı hoca olarak çalışmak güzel. Çünkü oyuncu olarak 3-4 sene çalışmışım. Sonra hoca olarak ta çalıştığım dönemler oldu ama yanımda değil, alt gruplarda. Ne dediğimi anlıyor. Onun ne demek istediğini ben anlıyorum. Oyuncularla ilişkisi çok iyi. Benim ne beklediğimi, ne dediğimi biliyor. Bir ekip için çok avantajlı bir durum. Her şekilde birbirinizi anlıyorsunuz, şu an benim için büyük avantaj. Pratik, hızlı ve zeki bir insan. Bir şeyi iki defa söylemiyorsunuz. Ona da çok teşekkür ediyorum.

1670 kez okundu.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun!

Yorum yazın

Yorum ekleyebilmek için üye girişi yapmanız gerekiyor
  • Yorumcuların Dikkatine...
  • İmlası çok bozuk,
  • Büyük harfle yazılan,
  • Habere değil yorumculara yönelik,
  • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
  • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
  • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen yorumlar
  • KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
  •  
  • Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.
0.083859920501709