Bu sorunun cevabı muhtemelen İstanbul takımlarının daha başarılı olmasıdır. Aslında her şey ne istediğimizle alakalı, başarıya mi tapacağız? Şehir sevgisini mi yaşayacağız? Başarıya mı koşacağız? Pazar günleri yolda yürürken dostlarımızı gördüğümüz stadyumu hınca hınç doldurup o inanılmaz heyecanı mı yaşayacağız? Ancak başarısına sevindiğim takım memleketim gibi kokmuyorsa ne yapayım kupaları, ne yapayım şampiyonlukları…
İstanbul takımı tutanları 12 yaşından beri memleketinin takımını tutan birisi olarak çok iyi anlıyorum. İstanbul takımı taraftarı olmak kolaydır oturursunuz televizyonun ve internetin başına zaten bütün gün sizin takımınızla ilgili haberler vardır. Size de eğer tuttuğunuz takım yaşadığınız şehre gelirse maçına gitmek düşer onun dışında hep televizyondan görürsünüz o fanatiği olduğunuz kulübü! Buna karşılık Anadolu takımını tutmak kolay değildir, bu sevda güçlülerin fedakârların işidir.
Bu renk aşkı 14 kişi gittiği deplasmanda bir şehre kafa tutanların, sesi duyulmasa bile bağıranların, inadına şehrimin takımı diyenlerin, tuttuğu takımı söyleyince “başka” diye soranlar inat cevabı “sadece” olanların aşkıdır. Bu sevda aşkı bilenlerin kaldırabileceği bir yüktür…
Anadolu takımı tutmak direnmektir. Ne pahasına olursa olsun desteklemek, güzel günlere inanmak, asla vazgeçmemek, umut etmektir. Kendin olmak, kendin kalmaktır. Aşktır ve yaşamaktır aşkı. Tek başarının şampiyonluk sayıldığı, başarının ve gücün kutsandığı bir futbol ahvaline karşı elini cebine atıp alaylı bir ıslık, şık bir gülümsemedir memleket takımı tutmak.
Memleket takımı tutması delikanlının bu bozuk düzene karşı dik durmasıdır boyun eğmemesidir… O delikanlıda bilirdi İstanbul takımı tutmayı ama kendine yakıştıramadı memleketi olan şehri satmayı! İstanbul takımı desteklemek futbolumuzun önünde ki en büyük engeldir çünkü Anadolu takımlarımızın taraftara ihtiyacı vardır. Peki, taraftar nedir? Niye bu kadar önemlidir? Taraftar ateşleyici güçtür, geriye düşen takımının elinden tutup kaldırandır. Taraftar sırf takımı yalnız kalmasın diye saatlerce yol gidip gelendir. Taraftar haksızlığa dayanamayıp ağlayan futbolcusunun omzuna dokunan manevi eldir. TARAFTAR HER ŞEYDİR… Bu sorunu çözmek için takım tutma çağına gelmiş çocuklarımızı, kardeşlerimizi, yeğenlerimizi veya mahallemizde ki küçüklerimizi İstanbul özentisi değil memleket sevdalısı yaparak çözebiliriz. Memleket takımı sevdalısı yapmaya çalıştığımız çocuğa forma alırken taraftarı müşteri olarak gören İstanbul takımlarının değil kendi şehir takımının formasını alarak doğruya yönlendirebiliriz. Sonuç olarak İstanbul takımı tutmak ekranların en parlak yıldızına, memleket takımı tutmak ise mahallenin en güzel kızına âşık olmak gibidir. Ekran yıldızının aşkında para konuşurken mahalle aşklarında ise gönül konuşur. Memleket takımı tutmak bir takım tutmaktan fazlasıdır…
Ahmet Çetinli
4671 kez okundu.
Spor Hukuksuzluğu: E-Bilet
Av.Burak MENGÜ 12.06.2014 21:17
''ÖZEN''Lİ ÇALIŞMANIN SONUCU ...
Cengizhan Sevindik 13.06.2014 00:11
1 Günde ne yapıyorum?
Canan AKARCA KUZU 12.08.2014 22:24
Boluspor Bunu Başarırsa İlk Altı İçin Söz Sahibi Olabilir
Namet Ateş 05.02.2015 21:24
Tüfekçi ve Boluspor !
Fatih GÜNDÜZ 05.10.2015 22:04
İyi Futbol Kötü Skor Samsun
Yazı Yorum 25.02.2016 00:24
RUS RULETİ
Rıdvan ALAYLI 07.12.2017 10:21
“YEKTEN”...
Hüseyin TAYŞİ 09.12.2018 20:04
Alt tarafı bir arma değil mi?
KONUK YAZAR 06.11.2019 19:52
BU LİGİN SEFİRİ
Fahri GÜNDÜZ 10.07.2022 00:43
Konsantre ve Konserve Oyuncular
Mustafa Nuri Gürsoy 15.10.2022 16:22
Görev Bizde!
Ahmet ÇETİNLİ 18.02.2024 20:09